Cildimi anlamak

Hassas Cilt İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hassas bir cildi sahip olan kişiler yüzlerinde kızarıklık görünümü problemi olsun ya da olmasın ciltlerinde rahatsızlık ve batma hissi uyandıran birçok semptomla karşı karşıyadır. Bu semptomlar karıncalanma, gerginlik, hatta yanma, batma ve bazen kaşıntı olarak kendini gösterebilir. Hassas cilde sahip birçok kişi, çoğu zaman doğru dermokozmetik/kozmetik ürünleri kullanmaması sonucunda da ciltlerinde yukarıda bahsedilen cildi hassaslaştıran yan etkilerin artığını gözlemleyebilir.

Hassas ve toleranssız bir cilt, normal ciltlere oranla iç ve dış faktörlere karşı çok daha fazla tepki gösterir. Hassas cilt, bu etkenlere karşı tepki göstermeye meyillidir. Hassas cilt, genellikle kendini karıncalanma, batma, yanma hissi ve hatta kızarıklık görünümüyle belli eder.

Hassas cilt, kızarıklık görünümünün artmasıyla birlikte bu rahatsızlık hissinin de artığını ve dış etkenlere karşı daha duyarlı bir hale geldiği görülmektedir.

Bu tetikleyici faktörler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

Fiziksel Etkenler

Kozmetik ürün kullanımı, sabun, su, erkekler için tıraş vb.

Kimyasal Etkenler

Kozmetik ürün kullanımı, sabun, su, erkekler için tıraş vb

Psikolojik Etkenler

Stres ve duygu değişimleri vb.

Hormonal Etkenler

Adet döngüsü vb.

İçsel Faktörler

Baharatlı yiyecekler, sigara ve alkol kullanımı vb.

Hassas ve toleranssız ciltler, tüm bu nedenlere bağlı olarak diğer cilt tiplerini etkilemeyen bu etkenlere karşı tepki gösterir. Ciltteki bu aşırı hassasiyet, tolerans seviyesinin düşük olmasından kaynaklanmaktadır. Cilt ne kadar hassas olursa, tolerans eşiğinin de o kadar düşük olduğu söylenebilir.

Hassas ciltler için bu tepkiler belli zamanlarda geçici olarak kendini gösterse de toleranssız ciltler sürekli ve zamanla kalıcı olacak şekilde bu etkenlere karşı tepki gösterir.

Tolerans seviyesindeki azalmanın ve ciltteki hassasiyetin en büyük 2 etkini bulunmaktadır :

Her şeyden önce, hassas ve toleranssız bir ciltte, cildin koruyucu bariyeri fonksiyonunu yerine getiremez. Bu durum, cildin nemini kaybetmesine ve potansiyel alerjenlerin cilde nüfuzunu hızlandırıp artırır.
Ayrıca hassas cildin yüzeysel sinir uçları yoluyla çok fazla pro-enflamatuar sitokin (cilt hücreleri tarafından salgılanan maddeler) ve bazı nöromediyatörleri salgıladığı görülmektedir. Bu durum, kişiler tarafından ciltte rahatsızlık, yanma ve batma gibi hislere neden olur.

Mother and daughter sitting and together

Yetişkinlerin üçte birini etkilediği söylendiği gibi bu hassas cilt problemiyle sık sık karşılaşılmaktadır.

Kadınların (%60) erkeklere (%40) oranla bu durumdan daha sık etkilendiği görülmektedir. Aile geçmişi ve genetik özellikler nedeniyle, bazı insanların cildi, özellikle açık tenli insanların cildi diğerlerine göre daha hassastır. Ancak cilt renginin, hassasiyeti net bir şekilde belirlemediğini de söylemek gerekir.

İç ve dış tetikleyici faktörlere karşı önlem almamak, hassas cildin verdiği tepkilerin artmasına, etkilerinin kötüleşmesine ve ilerleyen zamanlarda kalıcı hale gelmesine neden olabilir.
Hassas cilt, aynı zamanda psikolojik bazı problemlere de neden olabilir.

Çünkü günlük hayatta karşılaşılacak herhangi bir tetikleyiciyle birlikte yaşam kalitesinin düşüşü söz konusu olabilir.

Öncelikle bir uzman olan dermatolog ziyaret edilmeli ve ona danışılmalıdır. Böylece hassas cildin iç ve dış etkenlere karşı tepki vermesi önlenebilir ve durumun daha da kötüleşmesine neden olacak faktörler öğrenilebilir ve yaşam kalitesini düşüren durumlara karşı uzman tavsiyeler elde edilebilir.

Dermatolog aynı zamanda, ciltteki hassasiyetin gül hastalığı, egzama veya seboreik dermatitten kaynaklanıp kaynaklanmadığını tespit edebilecektir. Çünkü bu gibi rahatsızlıkların genel hassas ciltten çok daha farklı tedavi süreçleri bulunmaktadır. Cilt için en doğru bakımı uzman bir dermatoloğa danışarak öğrenmek atılması gereken en önemli adımdır.

İç ve dış etkenlerle karşı önlemler alınmalıdır:

Sıcak ve soğuk hava değişimlerine dikkat edilmeli,
Ciltte hassasiyet yaratacak ürünler ve cilde uygun olmayan kozmetik kullanımlarından kaçınılmalı. Ciltte hassasiyet yaratabilecek temizleyiciler ve bakım kremleri kullanılmamalıdır.
Erkekler için uygun olmayan ürün kullanımı ve tıraş olurken yeterli zaman harcanmaması gibi konulara dikkat edilmelidir.
Ciltteki hassasiyeti artıran güneşin cilt üzerindeki zararlı etkilerine karşı önlemler alınmalıdır. Cilt tipine uygun bir güneş koruyucuyu her mevsim 2 saatte 1 kullanmalıdır.

Doğru bir temizleme ve bakım rutinle dermokozmetik ve kozmetik kullanımına dikkat etmelisin.
Cilt, kokusuz, koruyucu madde içermeyen ve cildin tolerans seviyesini artıran bir temizlik ürünü ile sabah ve akşam olmak üzere temizlenmelidir.

Kullanılan ürünün cildi tahriş etmemesi ve ciltte yanma, batma, rahatsızlık hissi bırakmaması ve kızarıklık görünüm yaratmaması oldukça önemli.

Yüzünüzü kuruturken de çok dikkatli olunması gerektiği unutulmamalıdır.

Günde bir veya iki kez, cilt hassasiyete neden olmayacak (kokusuz, koruyucu madde içermeyen) cildin tolerans seviyesini artıran cilt bakım ürünlerinin kullanılması tercih edilmelidir. Aynı zamanda cildi dış etkenlere karşı koruyabilecek ve cildin kendi savunma mekanizmasını güçlendirmeyi hedefleyen nemlendirici bakım kremleri tercih edilmelidir.

Makyaj malzemelerinin kullanımı da sınırlandırılmalı ve cilt için doğru ürünler seçilmesine oldukça özen gösterilmesi gerekmektedir.